27 Mayıs 2012 Pazar


mavi saçlı kız bi gün masal anlatmaya karar vermiş ülkenin tüm çoçuk ruhlu yaşlılarına.. ve onlara daha önce hiçkimsenin duymadığı bi masalı anlatmaya başlamış...

anlatmış anlatmış anlatmış..  hiç durmadan.. dinleyicilerimiz ise bazen gülerek bazen ağlayarak , şaşırarak, heycanlanarak, küfür ederek ve  en çok da sonunu merak ederek dinlemişler..

ve en nihayetinde masalın sonu gelmiş.. mavi saçlı kız bi kaç dakika susmuş.. derin bi nefes alıp yutkunmuş ve şöyle demiş.. : 'modern dünyanın son aşıkları masalın başladığı o yerde 100 yıl sonra gözgöze gelmişler ve kayıp ruhları bedenlerine geri dönmüş. kızı avucunun içinden öpmüş ve sarılmışlar.. tam da o sırada gökyüzünden mutluluk inmiş üzerlerine ve heryer maviye boyanmış..'  bu olmuş mavi saçlı kızın son cümleleri..

ve masal bitmiş..


26 Mayıs 2012 Cumartesi


şunu çok iyi biliyordum , öğrenmiştim .. insanlara asla güvenmeyiniz! kendinizden başka kimseye ve asla..

insanlara sırlarını asla anlatmayınız!

zayıf yönlerinizden asla onlara bahsetmeyiniz!

( yapılayacaklar listesi giibi oldu :) ama olsun :) bu şekilde yazmak istiyorum  )


her insanın içinde , derinde de olsa bir yerlerrde mutlaka bi miktar şeytanlık yatıyordur... biraz kötülük vardır.. bi parça kin mutlaka bulunur ...

 ve bilinçaltlarına işler derinlemesine...

ve bi gün , sizin hiç beklemediğiniz bi gün, hiç ummadığınız biri öyle bi cümle kurar ki ..

yanlış duydum diyerek kulaklarınızdan şüphelenirsiniz ..

 ama doğruyu duyarsınız işte..

kendilerince yerini buluklarında bi şekilde herkes sizin canınızı yakmak için sıraya girer..

hayatın en kötü 'insanları asla tanıyamazsın' deyişi budur!


ve not : 'herkes aslında göründüğünden çok farklı ' unutma !

18 Mayıs 2012 Cuma


çok eskiden ama bayağı bi çok eskiden ( M.Ö 1517) :)) bi günlüğüm vardı.. ama gülmeyin sizin günlüğünüz olmadı mı? :) neyse efendim vardı bizim de bi günlüğümüz.. hep yazardım .. ne olduysa .. daha farklıydı o zamanlar tabi.. unutmamak , her anı  her şeyi hatırlamak için yazılıyordu bir sürü güzel şey... sonra ama bayağı sonra (M.S 7151) :)) yazmayı bıraktım .. o günlüklerin başına da pek hoş şeyler gelmedi :))

neden sonra yeniden bişeyler karalamaya başladığımı doğrusu hatırlamıyorum.. ama bu sefer nefret kusuyordum.. nefretimi unutmamak için karaladım bu kez de... ve sonra  sadece rahatlamak için yazdıklarımı yırttım ..

 herkes duygularını yazarak ifade edemeyebilir ama ben yazmaktan hoşlandığım için yazıyorum.. neyi ne kadar ifade edebildiğim  umrumda değil ..

bi üst geçitti en nihayettinde bana neyi hatırlatabilirdi ki? merdivenlerden çıktım, aklımda yine birsürü şey..  yine ikişer ikişer çıkıyordum :). yürürken tam ortada durdum... başım döner gibi oldu.. demirlere tutundum.. gözlerimi kapayıp derin bi nefes aldım. gözlerimi açtım.. arabalara baktım çıkardıkları sesler beni sağır edecek gibiydi.. tekrar gözlerimi kapadım.. hatırladım! uğultu vardı kulağımda duymak istemedim! kulaklarımı kapadım ve üst geçidin diğer tarafına doğru yürüdüm...

bazı şeyler herkes için zordu..