8 Ekim 2013 Salı


üzgün

üzgün olmak

asık surat

zorla gülümsemeye çalışmalar

bulutlu gözler

kış mevsimi yaşayan bir beden.

ruhu cehennemde bir adam

ve bir kadın

gözlerinden denizler akan bir kadın.

her şeyini kaybetmiş bir kadın.

kısık sesler

ahh lar

ama lar

keşke ler

üzüntü

ve aptal bir adam

aşkı unutmuş zavallı adam

ve zeki bir kadın

sonsuz bir hikaye




Nereden başlayacağımızı bilmediğimiz anlarımız olur?

Konuya nasıl girmeliyim?

Hangi işi seçmeliyim?

Evlenmeli miyim?

Bu adamla ömür geçer mi?

Bunu yemeli miyim?

Oraya gitmeli miyim?

Şurada oturmalı mıyım?

Bir kadeh daha içsem, ne olabilir ki?

Binlerce soru var insan kafasında; başlangıçlar önemlidir ve karışık.

Ne istediğini bilmek gerek sanırım, epeyce bilmek..

Başlar ve biter der bazıları ama bence öyle değil; en önemli kısım gelişme!

Çünkü başı ve sonu hep birbirine benzer ama arada olanlar özeldir, tektir, her olayda farklıdır.

Örneklendirelim; okulu seven çalışkan bir öğrenci okulu başarıyla bitirir.

 Delice seven adam ömür sonlanırken de hala seviyordur.

Kin sahibi bir kadın 82 yaşında da kindardır.

Yani insan neyse odur; değişmez..

Baş ve son aynıdır özü itibariyle ama ortası; bir sır gibi..

Çalışkan öğrencimiz arada tembellik yapsa da, okulu kırsa da, kopya çekse de okulu başarıyla bitir..

Delice seven adam evet delice sever hep; bağrışlar çağrışlar tokatlar olur kimi zaman ama özünde hep delice sever..

Kindar ninemiz aşık olduğu adama hep kin duyar..

Yani; olayları yüzeysel bakmamalıyız; hayatta her şey olur..

Baştan belli olan olaylar vardır evet ama olayın ortasını kimse tahmin edemez her bir şey olabilir..

O yüzden bence bizler olayların başları ve sonlarından çok yaşadığımız anı ; orta noktayı önemsemeliyiz..

Evet belki sonu belli ayrılık ama henüz sonda değiliz neden kötü geçsin yol; biteceğini bilsekte gülelim öyle değil mi?

=yazar notu: çok sevmeyin!